2 Ocak 2010 Cumartesi

2010'a Uyarı

Sevgili 2010

Seni hepimiz hararet ve umutla bekledik ama bu bekleyiş sakın seni şımartmasın. Umarım ağabeyin 2009’un yaptığı hataları sen tekrar etmezsin! Anlayışlı ve kibar olur, sinirlerimi de zıplatmazsın. Dur canım neden geri geri gidiyorsun? Öpmedik, koklamadık, sana daha hiçbir şey yapmadık.

Doğrusunu istersen seni pek tanımıyorum, huyunu suyunu da bilmem ama ağabeyin 2009’un yaşattıklarını onayladığımı da söyleyemem.

Savaşlar, salgın hastalıklar, ülkeler arası karışıklıklar, kişisel kavgalar, seller, felaketler. Aslında bu olanların tamamını unutmak ve bir kez daha da hatırlamamak istiyorum ya neyse…
Of Tanrım… Sana bunları neden anlatıyorum ki? Henüz pek küçüksün. Yeni alınmış bir elbise kadar göz alıcı, genç bir bakire kadar dokunulmamışsın. Tüm yaprakların, hatta her saniyen tertemiz ve lekesiz… Sana baktıkça yüreğim ümit ve sevinçle doluyor.

Ben olup biteni sana anlatsam da aklın almaz, kafan karışıverir. Oysa ben senin hep taze ve dinç kalmanı istiyorum. Ne yalan söyleyeyim senden de pek çok şey bekliyorum. Bak istersen ağabeyin olacak o densiz 2009 ile yaşadıklarımızı tamamen unutalım ve senin tertemiz sayfalarına tarihi yeniden yazmaya başlayalım ha ne dersin? Sadece dinle, anlamadığın yerde de çekinmeden sor.

Senden öncelikle nasıl akıp geçtiğine dikkat etmeni istiyorum. Bu çok önemli hem de o çocuk aklının alabileceğinden de çok. Nasıl mı yapacaksın? Canım ben sana detaylı olarak söyleyeceğim telaşlanma. Bak şimdi; zamanın yavaşça geçmesini istediğim durumlarda bir kaplumbağa hızı ile gider, hızlıca akmasını dilediğimde de bir jet gibi hareket edersin. Hani mesela diyorum özellikle ay sonuna doğru çabucak geçiversen de bu yıl, ayın başıydı sonuydu diye beni uğraştırmasan iyi olur. Buna mukabil, elimi cebime her attığımda yüzümü kara çıkartmamanı rica ederim. Hem global ısınmaya katkıda bulunmadan güzel ve güneşli günlerinle içimi ısıtsan hep beraber yakıt masrafından da tasarruf etmiş olurduk.

Sevgiden yana sıkıntı çekmeyeyim. Etrafımdaki herkes ama herkes beni sevsin. Ben mi? Canım sen bana bakma! Ben etrafımı sevmesem dünyanın sonu mu gelir? Bırak şimdi bu detaylarla canımı sıkıp ukalalık etmeyi de sen dediklerimi dikkatle not alıver bakalım. Henüz okuma yazma bilmiyor musun? Yahu biz ne yaparız senle? Neyse neyse öğrenirsin.

Aklıma gelmişken; seni yaşarken bol bol seyahat etmeyi istiyorum. Bunların tamamı da hep telaşsız ve keyifli yapılan türde olsun bir zahmet. İçimde daha bir dolu istek var. Sana demesem de, burada açık etmesem de sen onların ne olduğunu pek güzel biliyorsun.

2010 bak buraya… O küçük omuzlarına bunca yükü verdiğim için üzgünüm ama sen büyüdükçe ne demek istediğimi zaten kendiliğinden anlayacaksın. Aslında ağabeyin 2009da anlamıştı ama pek takmadı ne yapalım. Sana diyeceğim daha neler neler var da böyle aniden karşıma gelince şaşırıverdim.

Ne söyledin anlamadım? Gelmekten vaz mı geçiyorsun? Valla kusura bakma! Öyle vazgeçtim demekle olmuyor bu işler. Önümüzdeki 365 gün için seni görevlendirdiklerine göre böyle bir şansın olmasa gerek. Hem baksana bize dünyaya geleceksin dediler geldik. Daha gidiş sıramız gelmedi gelince ne olacak bilmem. Hem o kadar korkma hani ben sana bunca şeyi anlatıyorum ama biz de alıştık iyi kötü yaşıyoruz işte. İstediklerimizi yapamazsan ne mi olur? Canım ne olacak 2010? Çok çok ağabeyin 2009’un arkasından yaptığımız gibi senin de dedikodunu yapıp ümidimizi 2011’e saklayacağız. Ancak sen pek zeki bir çocuğa benziyorsun. Anladığım kadarı ile seninle iyi anlaşacağız. Hadi bakalım gecikmeden bize katıl da bir an evvel beraber yaşamaya alışalım.

Değerli dostlar, eminim şu anda birçoğumuz çoktan geçmişin muhasebesine başlayıp yeni yıldan neler beklediğine dair kendi içinde ufak tefek hesaplaşmalara girdi bile.
Bir yıl gider, diğeri gelir. Değişen tek şey aslında takvimdeki yapraklardır. Yaşama sevinciniz azalmadan ümitlerinize sıkı sıkıya sarılmanız dileği ile.
Sevgiyle kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder