12 Kasım 2011 Cumartesi

BEŞ ADIMDA KIŞA MERHABA

Sonbahar’ın gelmesi ile değişen duygularımızda kışın kendisini göstermesi ile beraber tıpkı havada olduğu gibi ruhumuzda da bir takım dengesizlikler oluşabilir. Kar, yağmur, çamur, is, duman derken giderek soğuyan havanın içimizi de soğutup bizi mutsuzluğa yöneltmesine sakın izin vermeyelim.
Malum, bahar aylarında açan çiçekler ve canlanıp değişen toprak ile insan kendisini yeniden doğmuş gibi algılarken hava soğudukça giderek içe kapanır. Oysa kendimizi güçlü tutmak ve tıpkı güneşin sımsıcak olduğu günlerdeki gibi içimizi ısıtmak bizim elimizde. Yapılacak tek şey doğruları bilip uygulayarak yaşama asılmaya devam etmek. Gelin hep beraber beş adımda kendimizi yenileyip kışa daha yüksek bir moral ile hazırlanarak güzel bir başlangıç yapalım.
Motivasyonunuzu Yükseltin:
Havanın değişmesine aldırmadan ruh halinizin ona uymaması için direnerek kendinizi mutlu edecek yeni şeyler keşfedin. Keşifleriniz sürerken bir yandan da sevdiğiniz şeyleri yapmaya daha fazla zaman ayırmaya gayret edin. Günün ufacık da olsa bir bölümünü kendinizi şımartmak için kullanın. Sevdiğiniz bir film seyredin, beğendiğiniz bir kitap okuyun ya da sizin için önemli olan bir dostunuzla beraber olun. Hayatın içinden çalınan ufacık zamanlar insana mükemmel bir motivasyon sağlar.
Aynalarla Dost Olun:
Vücudunuza gerekli özeni gösterin. Ruhumuzun içinde yaşadığı bu evin ne istediğini ve neye ihtiyacı olduğunu bu evin sahibi olarak en iyi biz biliriz. Yapmamız gereken tek şey onu daha fazla dinlemek ve dikkatimizi üzerinde yoğunlaştırmaktır. Aynalarla olan samimiyetinizi arttırmak bu konuda kesinlikle yardımcı olacaktır. Sakın onlara bakmaktan korkmayın.
Sağlıklı Beslenmeye Gayret Edin:
Hayat devam ederken dikkat etmemiz gereken en önemli noktalardan birisi de doğru beslenmektir. Yediklerimiz sağlığımız kadar moralimizi de etkilediğinden ağır ve yağlı yemeklerden uzak durarak taze sebze ve meyvelere yönlenmeliyiz. Bu şekilde daha sağlıklı ve kaliteli yaşadığınızı görecek ve bu sayede de yaşama bağlılığınız artacaktır. Özellikle kış aylarında aktarlardan alacağımız bitkilerden hazırlanan çaylar hem rahatlamamıza hem de içimizin ısınmasına yardımcı olacaktır.
Her şeyin fazlasının zararlı olduğunu aklımızda tutalım. Diyet yapmak zorunda kaldığımızda kendimizi açlığa mahkum etmemeye özen göstermek vücudumuzla dost olmamıza yardımcı olacaktır.
Hayatın Anaforlarında Sörf Yapmayı Öğrenin:
Gelişen ve devamlı ilerleyen teknoloji hayatımızı teknik anlamda zenginleştirirken insana ait sorunlar da değişip çeşitleniyor. Bu nedenle günümüzde hemen herkes kafasını meşgul eden bir dolu problemle uğraşıyor. Ancak sakın bu durumun sadece size özel olduğunu düşünmeyin. Konu ne olursa olsun hayata gülümsemeye ve dimdik durmaya devam edin. Buna alıştıkça usta bir denizci gibi dalgalara karşı savaşabildiğinizi görüp keyifleneceksiniz.
Başkaları İçin de Bir Şeyler Yapın:
İçinde bulunduğunuz koşullar nasıl ve ne olursa olsun başkalarına ufak tefek de olsa yardım elinizi uzatmayı deneyin. Çevrenizdekilere destek olmaya çalışmak sizin de gücünüzü arttıracaktır. Hatta bu deneyimler kimi zaman ne denli gereksiz şeylere takıldığınızı görmenize yardımcı olacak ve hayata bakışınıza daha sağlıklı bir ivme kazandıracaktır.

Unutmayın bu hayat sizin ve ona ne kadar sahip çıkarsanız her şey gözünüze o kadar farklı görünecektir. Bunun için de gülmek ve kendimize özen göstermeyi öğrenmemiz gerekiyor. Kışın herkese sağlıklı ve mutlu günler getirmesini dilerim.
Sevgiyle kalın.

2 yorum:

  1. Yeşilliklerden ,Denizin sıcak dalgalılığından yavaş yavaş soğukluğa doğanın çırılçıplak soyulması gibi yapraklarının sarararak dökülmesi, bedeni terketmesi gibi yeni bir döneme geçişi bizlerde de fırtınalar estiriyor. Adaptasyon sorunu yok ya uyacaksın ya da uyacak... Bu yaşamımızın sürekliliğinde düşünüp öğüt alma sürekliliğinin de bir yansımasını çağrıştırıyor gibi... Ne şartlar altında olursa olsun İnsan Erdem ve tutumlarını taşıyarak insanlar olarak el ele vermek. Sevgi,Barış ve adalet zincirini oluşturmak yaşam için. Burada bir sitedeki yazımı da paylaşmayı arzu ettim. İnsan olarak var oluşumuzun kaynağının barış olduğuna inanıyorum. İnsanoğlu kavganın ürettiği bir varlık değil, Tanrı’nın barış içerisinde yarattığı kutlu bir meyvedir. İnsan barış ortamında yaratılmıştır. İnsan barış ortamı içerisinde neden yaratıldığını ve sadece Tanrı’yı tanımak ve O’na ibadet etmek için bu dünyaya geldiğini anlamıştır. Yine barış sayesindedir ki insan âleminin yüceliğini ve Tanrı’nın insanlık için hedeflerini algılayabilmiştir. Yetiştiği ailede ve hizmet verdiği toplumda saygı ve sevgi içerisindeki iletişimi ancak barış ortamında geliştirebilmiştir.

    Yaratılmış birer insan olarak bizlerin ruhumuz ve bedenimiz arasındaki ilişkiyi ve ruhumuzun sürekli gelişim halinde olduğunu anlamamız, aklımızı kullanıp düşüncelerimizle yaratılışımızın güzelliklerine ulaşmamız, bu güzelliklerin renk, dil, ırk, cins, mezhep farkı gözetmeksizin tüm insanlarda var olduğunun bilincine varmamız gerekir. Benim anlayışıma göre bütün bunlar ancak düşünerek ve bilgi edinerek barış ortamında gerçekleşebilir.

    Barış, insanların birbirlerine karşı sevgi ve saygı beslemelerinin kaynağıdır. Barış, adil davranmayı öğrenmenin kaynağıdır. Barış, ruhun beden ile birleşmesi için kurduğu yeryüzü cennetinin adıdır. Ben işte bu yüzden Bahai’yim. Çünkü tüm inançların vaat ettiği ve bugün Bahai İnancı’nın tüm dünyada yarattığı ortamın özet adı bana göre ‘barış’tır.
    http://www.bahaitr.org/index.php?option=com_content&view=article&id=54&Itemid=54

    Selam ve sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  2. Veгy good pοst. Ι am facіng
    a feω оf theѕe isѕues аs
    ωell..

    Stop by mу blog :: seopressor version5

    YanıtlaSil